I-SARTRE HAYATI DÜŞÜNCESİ ve ESERLERİ
2
1- Jean Paul SARTRE'nin Hayatı, Düşüncesi Ve Eserleri A) Hayatı
Sartre 1905 yılında doğdu. Kendini daha yeni tanımaya başladığı
zaman babasını kaybetmiştİ. Babasının olmadığına Sartre pek üzülmez.
"Öksüz bir çocuk oluşumdan memnunum. Yoksa babamın gölgesi bütün
hayatımı karartabiiirdi" diyecek kadar ileri gidebilmiştir.
Sartre yinede, burjuva bir aile çevresinde büyüdü. Büyük
annesinden biri katolik, biri protestandı. Dedesi ise Afrika'nın ünlü
misyonerlerinden olan Sartre 'nın çocukluk yılarındaki hali çirkindi ve
oyunsuz geçen çocukluğunda ki dünyası büyükbabasının kitaplarla dolu
odasıydı.
1929' da felsefe doktorasını veren Sartre bir süre sonra (1945
yılında süresiz izinle ayrılıncaya kadar) Paris'te felsefe öğretmenliği kaptı.
Bu şekilde 75 yıl hayat süren Sartre ı 980 yılında hayata gözlerini
yumar.
B) GenelOlarak Düşüncesi
"Birçoklarının olduğu gibi ileride felsefe tarihlerinde ne ölçüde bir
yer tutacağını tartışmak, yersiz kaçar. Elbette Sartre eşi görülmemiş çok
yönlülüğü ile de anımsanacaktır." (Kaufman, 1997, S.45) Bu sözleri sarfeden
Kaufman gerçekten haklıdır. Çünkü Sartre birçok konuda düşünceye sahip
bir insandır. Bu felsefesinden siyasetine kadar uzanır.
Onun felsefesinin özünü bildiğimiz gibi "varlık özden önce gelir"
ibaresi oluşturur. Buna göre "insan" özgürdür. "Ama özgürlüğü
3
Tanrı armağanı değildir. Bir kez daha evrende tek başınadır insan içinde bulunduğu durumdan sorumludur."(Kaufman, 1997,s. 52)
İnsan çok aşağılarda görünüyor gibi olmasına rağmen yıldızlara erişebilecek kadar özgürdür de. Ona göre insan Tanrı olmak isteyen varlıktır. Ama şunu da demeyi unutmaz " insan boşuna bir tutkudur". İnsanın durumu saçmadır. Ama yinede insan umutsuz olmamalıdır. Sartre felsefesine ait varoluşçu düşünceyi bütün eserlerinde işler. Yalnız en çok iki eseri Sartre'nin düşüncelerini net olarak açıklar. Bunlardan biri ( Tahminen Türkçe'ye çevrilmemiş)"Varlık ve Hiçlik" diğeri ise, " Varoluşçuluk Bir Hümanizmadır". "Varlık ve Hiçlik"te bol bol varlık sorunu üzerinde durmuştur.
Sartre Heidegger'i" Hüsserl, Nietzche'yi okumuştur. Sartre'ın filozofluğu orijinal buluşlardan daha çok ortaya koyup çıkarma, sistemleştirme, sergileme özeliğinden gelir. Yeni sorunlar ortaya atmak yerine mevcut sorunlara cevap arar. Sartre'ın büyüklüğü bütün bunlardan sonra iyi de o zaman nereden geldiği sorulabilir. Bu eserlerini kucaklayan birlik ve çeşitlilikten gelmektedir. (Kaufman' ın başta söylediği gibi) Sartre iyi bir deneme ci. edebi yazar, eleştirmen, tiyatro ve piyesleri bulunan büyük bir egzistansiyalist felsefecidir. Sartre "Bulantı (bazı yerlerde bunaltı diye geçebilir) 'yıl 1938' de yazdığında kendisine has bulantısını da ortaya koyuyordu. Bulantıdan hiçbir zaman kurtulamayacağını anlayan Sartre" Ben Bulantıyla Varım" diyebilecektir.
Sartre çıkarmış olduğu "Les- Temps Modernes" adlı dergisinde günümüzün batı sorunlanna dokunur. Her yazı derin ve geniş tepkiler
4
yaratır. "(Sartre, varoluşçuluk, 1996,s.38) Denilebilirki Sartre "Bulantı"dan kalkar, "Sinekler"den geçerek "Özgürlük Yollarına" varır. " Akıl çağı" adlı romanında Mathieu ve Marcelle nin bir seçiş süreçlerini durmadan yaşadıklarını görüyoruz. Hangisinin komünist hangisinin gelecekte ne olacakları ve neyi yaşayacaklarını kestiremeyiz. " Baudalaire üstüne yazdığı ilginç bir incelemede Existentialiste'lerin görüşleri yer alıyor. (Baudalaire 1947). Birçokları gibi Baaudalaire de başarısızlığa mahkum bir bahtsız değildi, başarısızlığı bile bile istedi zorla yarattı, ama başarısızlığın özü olmada da asıl gücü buldu" .(Sartre, 1996,5.12) "Duvar' da Sartre'ın öğretisini bulmak mümkün ama okuyucunun çıkarsız beğenisini bozmamak içinde kendini gizlemiştir biraz.
C) Eserleri
-"Varoluşçuluk bir İnsancıllıktır". (1946)
-" Sinekler" (1943)
-" Gizli Oturum" ( 1944)
-" Saygılı Y osma" (1946)
-" Mezarsız Ölüler" (1946)
-" Kirli Eller" (1948)
-" Şeytan ve Yüce Tanrı" (1951)
-" Altona Mektupları" (1959)
Bunlardan farklı olarak felsefeyle ilgili eserleri;
-"İmgelem" (1936)
-"Yöntem Araştırmaları" (1960)
-"Varlık ve Hiçlik" (1943) sayılabilir.
5
Roman ve hikayelerine;
-"Bulantı" (1938) •"Duvar" (1938) -"Akıl çağı" (1945)
-"Son Şans" (1945)
Anı türünde; -"Sözcükler", senaryo dalında ise "İş İşten Geçti" (1946), " Siyaset Çarkı" (1948) söylenebilir.
Deneme ve eleştiri ilgili olarak;
- "Descartes" (1946) •"Boudailaire" (1947) -"Edebiyat N edir?" (1947)
-"Yahudi Sorun Üzerine Düşünceler" (1947)
|