33
49
SONUÇ - 1-
Sartre özgürdür ama bu aşın özgürlük ona ölümü hatırlatır. Bu kadar özgürlük içinde yinede bir gününü nasıl geçireceğinin telaşı içindedir. Bazen sadece yer içer, genelde yaptığının bu olduğunu söyler. Sartre bu monotonluktan bu serüvensİzlikten çok şikayetçidir. Bazen bunu yaşamı sevmekle, insanı sevmekle giderileceğini düşünür. Ama insan ve yaşam boş ve anlamsızdır. Tek yapabildiği monotonluğu giderebilmek için çakıyla elini kesebilrnek olur. Ama bu da ona yetmez, çünkü yalnızdır. Tıpkı dünyaya firlatıldığı gibi. Yalnız olmaktan da sıkılır. Sadece yalnız olmaktan değil, insanlardan ve kendisinden sıkılır, bazen nefret eder, ama yinede Sartre insanları sevmek gerektieme inanır. Sartre insanları ve yaşamı sevmek için çok didinir. Ama onun bir pipoyu dolduracak kadar gücü ve iradesi yoktur. Çünkü Sartre bu dünyada kendinin sonsuza kadar fazla olduğunu düşünür. Bu fazlalığın ölüsü bile fazladır. Bu yüzden de belki dünyaya boş verir. Bu seferde Sartre bu dünyaya bu kadar boş vermesinden, her şeyin kendisine vız gelmesinden korkar. Ama yerde bir kağıt parçasını almadığına pişman olacak kadar da bazı şeylere önem verir. Mesela bulantısını gidersin diye hep yazması gibi.
Bütün bunları düşünmek istemez Sartre, düşünmek istemediğini bile düşünmek istemez, çünkü acizdir de. Çünkü •• bulantısı" geldiğinde bile varolmaktan acizdir. Soğuk bir kanepe onun bedensel bir varlığının farkına varmasına vesile olur. Ama bütün bunlara çıkış yolu bulamaz. Sadece bütün bunları kabulleniro Sırf bu yüzden bulantısını ortadan kaldıramaz. Sadece bulantıyı kabul eder. ( Ben Bulantıyla Varım)
İşte insan bulantıyı reddemıese de belki sadece bulantıyla, sadece bulantının kendisiyle var olamaz. Çünkü neye karşı var olduğu belli değildir. Sadece Sartre bulantıdan sonra biraz mutluluk yaşar. Belki bütün sevdiği an, kendisinin de bulantısım
50
sevmesine sebep budur. Belki bunun için vardır. Ama insan bunun içinde var olamaz. Bütün bunlann bir bedeli varsa ancak insan, o zaman var olabilir. Yani bütün bu bulantının, saçmalığın bir bedeli varsa ancak ben vanındır. Yoksa bu dünya son haddine kadar boş ve anlamsız, bu insan boşunadır.
-II-
Camus'da "insan var olmak için başkaldırnıak zorundadır" der. Camus bu şekilde başkaldınyı öğütler ama " Benliğimizde korunmaya değer hiçbir şey yoksa neden başkaldıracağız" çelişkisini yaş3m::ıd~m edemez.
Camus'un başkaldınsında tam bir özgürlük yoktur. Aynı zamanda salt başkaldın da yoktur. Yine salt özdekçilikte yol"'tur. Başkaldın mutluluk vaat etmez, sadece mutluh:ık yönünde bir zar atar.
Camus bu zan başkaldında arar. Bunu da adalet adına yaptığını söyler. Yalmz Tann olmayınca adalet olur mu?" diye sorar. " İnsan Tann'slZ yaşayabilir mi? Batı insanı Tannsızlığı Nietzche ile denedi Ama bu sefer kendisine yenisini buldu. Daha iyisini bulamayınca kendini tanrılaştırdı Bu başkaldın insanı yine özgür yapmadı. Çünkü yine ona göre insan her şeyden beri ohnakla özgür olamaz. Çünkü Demokles en iyi d::ın<;ınl kılıç altında yapmıştır.
Gerçekten insan Tannsız yaşayabilir mi? Bazılan için bu soruya evet demek belki çok zor bazılan için çok kolayolabilir. İnsan Tann'sız yaşayamaz, sadece Tann değiştirir. Sadece Tanndan anladığı değişir, çünkü batı insanı tarihe Nietczhe nezdinde tannya bir başkasıyla topluma, bir başkasyIa kendi biyolojizmine (Bedenine) başkaldırımştı. Hepsinden kurtulmuştu ama bu seferde Avrupa insanı kendine başkaldıramamıştı. Bu seferde toplum tarih bedeni ve yanlış tann anlayışı yerine kendini tann edinmişti. Belki Avrupa insanı bir adım daha gidip kendine başkaldırmalı, Kendine başkaldırmalı ki kendi
51
köleliğinden kurtulsun. Bir zamımlar Avrupa insanı kilise altında bir köleydi, şimdi ise hiçbir şeyin değil belki ama kendisinin kölesi durumunda.
Şunu unutmamak gerekir ki Camus'nun da dediği gibi ''Başkaldın Avrupa toplumu için vardır". Yine onun dediği gibi Avrupa başkaldından sonra belki yeni bir uygarlık kurabilecektir.
52
|